Efes Antik Kenti Hakkında Her Şey
Efes Antik Kenti, Türkiye’nin batısında, İzmir iline yakın bir konumda yer almaktadır. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Efes Antik Kenti, Türkiye’nin en önemli antik sit alanlarından biridir. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçileri etkileyici tarihi kalıntılarıyla büyülemektedir.
Efes Antik Kenti Nerededir ?
Efes Antik Kenti, Ege bölgesinde İzmir şehrinde yer almaktadır. Şehre yaklaşık 1 saat mesafedeki Selçuk ilçesinin 3 km güneybatısında bulunmaktadır.
Efes Antik Kenti’ne Nasıl Gidilir ?
Efes Antik Kenti‘ne ulaşım oldukça kolaydır. İzmir merkezinden geliyorsanız, Basmane – Söke veya Basmane – Denizli güzergahında çalışan banliyö trenlerini kullanabilirsiniz. Bu trenler Selçuk Garı’ndan geçer ve gardan sadece 650 metrelik bir yürüyüşle antik kente ulaşabilirsiniz.
Ayrıca, İzmir Şehirlerarası Otogarı’ndan Selçuk minibüslerine binebilirsiniz. Ya da herhangi bir İZBAN durağından İZBAN’a binerek öncelikle Selçuk durağında inebilirsiniz. Selçuk’ta indikten sonra, Selçuk otogarından düzenli olarak sefer düzenleyen minibüslerle Efes Antik Kenti’ne direkt ulaşım sağlayabilirsiniz.
İzmir’e uçakla geliyorsanız, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndan araç kiralama seçeneğini değerlendirebilirsiniz. Antik Kent, Adnan Menderes Havalimanı’na 60 km uzaklıkta yer almaktadır.
Efes Antik Kenti’ne Ne Zaman Gidilir ?
Efes Antik Kenti’ni her mevsimde ziyaret edebilirsiniz. Ancak Efes Antik Kenti’ni gezmek için en ideal dönem genellikle Nisan-Mayıs ve Eylül-Ekim ayları arasıdır. Antik kentin alanı açık olduğundan, yaz aylarında yüksek sıcaklıklar kışın da soğuk ve yağışlar nedeniyle olumsuzluklarla karşılaşabilirsiniz.
Efes Antik Kenti Giriş Ücreti Ne Kadar ?
Efes Antik Kenti giriş ücreti 2023 yılında 400 TL’dir. Antik kent girişinde Müze Kart geçerlidir. Ayrıca öğretmen kimlik kartı ile de ücretsiz giriş mümkündür. Yerleşkenin bitişiğinde bulunan Yamaç Evleri ise 170 TL’dir.
Efes Antik Kenti Ziyaret Saatleri Ne Zaman ?
Haftanın her günü açık olan antik kentte, açılış ve kapanış saatleri mevsime göre değişiklik göstermektedir.
Yaz dönemi: Açılış saati 08.00, Kapanış saati ise 20.00’dır.
Kış dönemi: Açılış saati 8.30, Kapanış saati ise 18.00’dır.
Ayrıca, gişelerin kapanış saati 19.00’dır.
Efes Antik Kenti’nin Tarihi
İzmir İli, Selçuk İlçesi sınırları içindeki antik Efes kentinin ilk kuruluşu M.Ö. 6000 yıllarına kadar inmektedir. Son yıllarda yapılan araştırma ve kazılarda Efes çevresindeki höyükler (tarih öncesi tepe yerleşimleri) ve kalenin bulunduğu Ayasuluk Tepesi’nde Tunç Çağları ve Hittitlere ait yerleşimler saptanmıştır. Hititler Döneminde kentin adı Apasas’tır. M.Ö. 1050 yıllarında Yunanistan’dan gelen göçmenlerin de yaşamaya başladığı liman kenti Efes, M.Ö. 560 yılında Artemis Tapınağı çevresine taşınmıştır. Bugün gezilen Efes ise, Büyük İskender’in generallerinden Lysimakhos tarafından M.Ö. 300 yıllarında kurulmuştur. Hellenistik ve Roma dönemlerinde en görkemli zamanlarını yaşayan Efes, Asya eyaletinin başkenti ve en büyük liman kenti olarak 200.000 kişilik nüfusa sahipti. Efes, Bizans Dönemi’nde tekrar yer değiştirmiş ve ilk kez kurulduğu Selçuk’taki Ayasuluk Tepesi’ne gelmiştir.
1330 yılında Türkler tarafından alınan ve Aydınoğulları’nın merkezi olan Ayasuluk, 16. yüzyıl’dan itibaren giderek küçülmeye başlamış, 1923 yılında Cumhuriyetin kuruluşundan sonra Selçuk adını almış ve bugün 30.000 kişilik nüfusa sahip turistik bir yerdir. Antik dünyanın en önemli merkezlerinden biri olan Efes, İ.Ö. 4000 dek giden tarihi boyunca uygarlık, bilim, kültür ve sanat alanlarında her zaman önemli rol oynamıştır.
Efes’in bulunduğu konum, onun çağının en önemli politik ve ticaret merkezi olarak gelişmesini ve Roma Devrinde Asia eyaletinin başkenti olmasını sağlamıştır. Ancak, Efes antik çağdaki önemini yalnızca büyük bir ticaret merkezi olarak gelişmesine ve başkent oluşuna borçlu değildir. Aynı zamanda, Anadolu’nun eski anatanrıça (Kybele) geleneğine dayalı Artemis kültünün en büyük tapınağı da Efes’de yer alır. Bu tapınak dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilmektedir. Efes, tarihi boyunca birçok kez yer değiştirdiğinden kalıntıları geniş bir alana yayılmaktadır. Yaklaşık 8 km²lik bir alana yayılan bu kalıntılar, içinde kazı-restorasyon ve düzenleme çalışmaları yapılmış, ziyarete açık olan bölümlerdir.
Efes Antik Kenti’nde Gezilecek Yerler

Liman Caddesi

Büyük Tiyatro’dan, bugün tamamen dolmuş olan Antik Liman’a uzanan, iki yanı sütunlu ve mermer döşeli Liman Caddesi (Arcadiane Caddesi), Efes’in en uzun caddesidir. 600 metre uzunluktaki cadde üzerine kentin Hristiyanlık döneminde anıtlar yapılmıştır. Ayrıca, her birinde havarilerden birinin heykeli olan, dört sütunlu Dört Havari Anıtı, caddenin hemen hemen ortasındadır.
Antik Tiyatro

Mermer Cadde’nin sonunda bulunan yapı, 24.000 kişilik kapasiteyle antik dünyanın en büyük açık hava tiyatrosudur. Çok süslü ve üç katlı sahne binası tamamen yıkılmıştır. Oturma basamakları üç bölümlüdür. Tiyatro, St. Paul’ün vaazlarına mekân olmuştur.
Ticari Agora

Bu meydan, İmparator Augustus tarafından inşa ettirilmiştir. Burası, M.S. 4. yy’da meydana gelen büyük depreme kadar kentin en önemli ticaret ve kültür merkezlerinden biriymiş. İlk inşa edildiği tarih M.Ö. 3. yy olan Ticari Agora’nın toplamda 3 kapıdan girişi bulunmaktadır.
Celsus Kütüphanesi

Celsus Kütüphanesi, Efes Antik Kenti’nin en önemli yapılarından biridir. MS 110 – 135 yılları arasında Celsus onuruna oğlu Gaius Julius Aquila tarafından yaptırılmıştır. Celsus Kütüphanesi, Roma İmparatorluk Devrinde Asia (Anadolu) eyaletinde kurulan bir kamu kütüphanesidir. Celsus Kütüphanesi, tıpkı bugünkü halk kütüphaneleri gibi Efes halkına hizmet veren bir kütüphane olmuştur. Kütüphanenin kurucusu olan Celsus’un lahdi de kütüphane içerisindedir.
Mazeus Kapısı ve Mithridates

Kütüphanenin hemen sağında 3 girişli kemerli yapı, M.S 40 yılında, İmparator Augustus için Mazeus ve Mythridates adlı iki köle tarafından yaptırılmıştır. Kütüphaneye bakan tarafının kemerleri ve ön yüzü siyah mermerlerle süslenmiş olan yapının diğer yüzündeyse beyaz mermer kullanılmıştır. Bronz harflerle latince olarak yazılmış ve İmparator Agustus’a övgüler gönderen bir yazı halen kapının bir yüzünde okunabilmektedir.
Mermer Cadde

Mermer cadde, Tiyatro ile kütüphaneyi birbine bağlayan caddedir. Burası aynı zamanda Artemis Tapınağı’na giden kutsal yolun bir bölümüdür. M.S 1.yyda inşa edilen cadde, ileriki yüzyıllarda da pek çok tadilat görmüştür. Yolun kütüphane tarafı agora duvarlarına dayanır. İmparator Nero zamanında buraya yüksekçe bir kaldırım eklenmiştir. Sağ tarafta ise aynı Kuretler caddesindeki gibi üstü çatılı bir kaldırım ve dükkanlar vardır.
Aşk Evi

Aşk Evi, Kuretler Caddesi ile Mermer Sokak’ın kesiştiği noktada yer almaktadır. Ev, hem Celsus Kütüphanesine hem de Skolastika Hamamı’na gizli bir geçit ile bağlanmaktadır. Bu geçitler, özellikle Efesli erkeklerin kimseye yakalanmadan eve ulaşabilmeleri için yapılmıştır. Yapı, bir ana koridor ve bu koridora çıkan odalardan oluşmaktadır.
Yamaç Evler

Teraslar üzerine inşa edilmiş olan çok katlı bu evlerde kentin zenginleri oturuyordu. Peristilli ev tipinin en güzelleri olan bu evler, modern evlerin konforunda idi. Duvarlar mermer kaplama ve fresklerle, taban ise mozaiklerle kaplıdır. Evlerin hepsinde kalorifer sistemi ve hamam bulunmaktadır.
Umumi Tuvalet

Skolastika hamamının parçası olan tuvaletler M.S 1.yyla tarihlendirilmişlerdir. Açık bir avlunun etrafına dizilmiş 3 sıra mermer bank ve üzerlerinde deliklerden oluşmaktadır. Oturma setinin altında minik bir su kanalı, şehrin ana kanalizasyonuna bağlanır ve sifon işlevi görür. Oturakların hemen önündeki kanal ise temiz su kanalıdır. Bu umumi tuvalet yapısı, aynı zamanda toplanma yeri olarak da kullanılmıştır.
Hadrian Tapınağı

Tapınak Efesteki en güzel yapılardan biridir. Kuretler caddesinde bulunan Hadrian Tapınağı’nın bu yerine sonradan taşındığı düşünülmektedir. M.S 138’de P. Quintilius tarafından İmparator Hadrian’a adanmıştır. Tapınağın ön yüzünde Korint tarzı dört adet sütun bulunmaktadır. Ayrıca, bu sütunlar üzerine oturtulmuş bir kemer ve kemerin kilit taşı denen en ortasındaki taşıyıcı taşın üzerinde de talih tanrıçası Fortuna’nın kabartması bulunmaktadır.
Trajan Çeşmesi

Çeşme yapısı Tiberius Claudius Aristion ve eşi tarafından M.S. 102 ve 114 yılları arasında Ephesoslu Artemis ile İmparator Traianus (M.S. 98–117) onuruna yaptırılmıştır. Günümüzde mimari bir ayağa kaldırma denemesi yapılmıştır; yapının özgün yüksekliği 9,5 m‘dir. İki katlı bir cephe, çeşmenin üç tarafını çevirmekte, suyun döküldüğü yerin üzerinde ortada, ayaklarının altında yerküresi, Traianus’un heykelinin kaidesi görülmektedir.
Herkül Kapısı

Geç Roma döneminde Kuretler caddesinin doğu çıkışına yerleştirilen iki sütunun üzerlerindeki Herkül kabartmalarından dolayı Herkül kapısı adını almıştır. Bu görkemli iki sütun caddeyi oldukça daraltır, bunun da araç trafiğini engellemek için yapıldığı düşünülmektedir. Her iki sütunun üzerine de simetrik olarak yapılan Herkül kabartmasında Herkül elinde bir aslanın kopan başını, omzunda da aslanın kürkünü taşımaktadır. Bugün, Domitian meydanının batı kenarında sergilenen Nike kabartmasının da aslında bu iki sütunun üstünde durduğu bilinmektedir.
Domitian Tapınağı

Domitian Meydanının güney ucunda bulunan ve bugün yıkık halde olan tapınak, M.S 1.yy’da Roma İmparatoru Domitian için inşa edilmiştir. Tapınağın en büyük özelliği, Efes şehrinde bir imparator için inşa edilen ilk tapınak olmasıdır. Bu özelliğinden dolayı şehri Neokoros yani imparatorların şehri denen farklı bir seviyeye taşımıştır. Yüksek tonuzlu bir temel üzerinde merdivenlerle ulaşılan ve 50 x 100 m genişliğinde olan tapınağın bugün meydandan sadece merdivenleri görülebilmektedir.
Odeon

Oturma yerleri, sahnesi ve orkestra bölümü ile küçük bir tiyatro şeklinde olan binanın iki ayrı kullanımı vardı: Meclis binası (Bouletorion) ve konser salonu (Odeon). M.S 2.yy’da Pubius Vedius Antonius ve eşi Flavia tarafından inşa ettirilen Odeonun 3 ayrı girişi vardı. Odeon, yaklaşık 1500 kişi kapasiteliydi. Boule denen politikacılar bu binada toplanır ve şehirle ve yönetimle ilgili önemli kararları burada alırlardı. Yapı aynı zamanda müzik dinletilerine ve sahne sanatlarına da ev sahipliği yapardı.
Varius Hamamı

Bugün bazilikanın doğusunda görülen yıkıntılar MS 2. yy da inşa edilmiş Varius Hamamı’na aittir. Roma dönemi yapısı olan hamamın uzun koridorunun tabanını süsleyen mozaikler ise 5.yy’a tarihlendirilmiştir. Hamam kesilmiş mermer bloklardan yapılmıştır. Tipik Roma hamamlarında görülen 3 bölümü vardır: soğukluk, sıcaklık ve ılıklık. Bu alandaki kazılar henüz tamamlanmamıştır.